بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَكُنَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلْمُخْلَصِينَ ١٦٩

«Elbet biz de Allahın ihlâsa erdirilmiş kullarından olurduk».

– Hasan Basri Çantay

فَكَفَرُواْ بِهِۦۖ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ١٧٠

Şimdi ise ona (inanmayıb) kâfir oldular, ileride (küfürlerinin akıbetini) bileceklerdir ya.

– Hasan Basri Çantay

وَلَقَدْ سَبَقَتْ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا ٱلْمُرْسَلِينَ ١٧١

Andolsun ki (peygamber olarak) gönderilen kullarımız hakkında bizim geçmiş sözümüz (vardır):

– Hasan Basri Çantay

إِنَّهُمْ لَهُمُ ٱلْمَنصُورُونَ ١٧٢

«Muhakkak onlar, behemehal onlar mansur (ve muzafferdirler.

– Hasan Basri Çantay

وَإِنَّ جُندَنَا لَهُمُ ٱلْغَٰلِبُونَ ١٧٣

«Muhakkak bizim ordumuz, her halde onlar galebe edicidirler.

– Hasan Basri Çantay

فَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتَّىٰ حِينٍ ١٧٤

Onun için (Habîbim) sen bir zamana kadar onlardan yüz çevir,

– Hasan Basri Çantay

وَأَبْصِرْهُمْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ ١٧٥

Gözetle onları. Kendileri de (başlarına geleceği) yakında göreceklerdir.

– Hasan Basri Çantay

أَفَبِعَذَابِنَا يَسْتَعْجِلُونَ ١٧٦

Şimdi onlar çarçabuk bizim azabımızı mı istiyorlar?

– Hasan Basri Çantay

فَإِذَا نَزَلَ بِسَاحَتِهِمْ فَسَآءَ صَبَاحُ ٱلْمُنذَرِينَ ١٧٧

Fakat bu, onların bölgesine çökünce (gelecek tehlikelerle öteden beri) korkutulan onların sabahı ne kötü (olacak) dır!

– Hasan Basri Çantay

وَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتَّىٰ حِينٍ ١٧٨

Sen (Habîbim) bir zamana kadar onlardan yüz çevir.

– Hasan Basri Çantay

وَأَبْصِرْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ ١٧٩

Gözetle (onları). Onlar da göreceklerdir.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu